Los Angeles…. Kaliforniya eyaletinin gözbebeği, dünyanın en zengin şehirlerinden biri. Akla hayale sığmayacak genişlikte bulvarlar, ardı arkasına birbirine bağlı ve birbirinden meşhur sahiller, palmiye ağacının her türü, üzeri açık arabaların şehri. Nüfusu 4,5 milyon civarındadır. Alan kodu 323 veya 562’ dir. Los Angeles, dünyaya sinemayı sunan şehir. Los Angeles, zenginliğin boyutlarının test edildiği, mesafelerin ulaşılamadığı, turistlerin akın akın geldiği bölge. 1781’ de kurulan Los Angles’da bugün 140 ülkeden yüzlerce farklı etnik kökenli, yüzlerce farklı kültürel geçmişli insan bir arada yaşamakta.
Asırlar boyunca Los Angeles şan, şöhret ve yıl boyu sunduğu enfes iklimi ile çekmiş milyonları kendine. Yaklaşık 8 milyonluk nüfusun sadece ufak bir yüzdesi bugün o şan, şöhrete sahip olsa da, iklimi hakkında söylenen her şeyi fazlasıyla vermiş insanına LA. Doğu sahili bazen aylarca yerden kalkmayan karın altında sürünürken LA’da Şubat ayının ortasında sahilde güneşleniyor olmak hayal değildir.
Bir LA’liye ne zaman olursa olsun bir mesafeden diğerine gitmek için gerekli olan zamanı sorsanız 20 dakika cevabini alırsınız. Gerçekte LA sınırları içinde maalesef hiçbir yere ulaşmanız 20 dakika sürmez. Olağan trafik koşulları göz önüne alındığında LA içinde bir şehirden diğerine ulaşmak için bir saat tanımalısınız. LA trafiği gibi, (son yıllarda hızla azalmasına rağmen) suç oranı ve ırkçılık dalgaları da LA’in negatif taraflarındandır. Ve zamanında birinin dediği gibi ‘Eğer burası cehennemse, neden bu kadar popüler!’
LA, Amerika’da araba kültürü en büyük olan şehirdir. Bu nedenle bu sayısız ufak şehircik arasında yol almak LA’li için son derece keyifli ve olağandır. Uçaktan inerken bakıldığında (ki gözünüzden kaçması olanaksızdır) matematik defterinin karelerini andıran bu dev şehirde yol bulmak neredeyse tek koridorlu labirentte çıkış kapısını bulmaya benzer.
Dünyanın başka hiçbir bölgesinde olmayan başka bir olaya da burada alışmanız gerekecektir: Yön tayini! Gerçek anlamda mantık sınırlarının ötesinde büyük olan bu şehirde bir noktadan diğerine gidişinizi tarif ederken insanlar sürekli olarak "101 ile kuzeye çık, oradan 405 kuzeyi al ve 138 ile doğuya doğru devam et" gibi cümleler kullanacaklardır. İnanması zor bile olsa bir süreden sonra hangi istikamette gittiğinizi siz de hisseder olacaksınız!
LA suç oranı yüksek bir şehir olarak bilinse de, bunca farklı kültürün çok yoğun olarak konuşlandığı bir şehirde bu oran normal sınırların oldukça altındadır. Hatta son yapılan araştırmalara göre, LA Amerikan şehirleri arasında suç oranı olarak ilk 15’e girmemektedir. Tabii ki her gelen turiste veya öğrenciye yapabileceğimiz önemli bir uyarı South Central ve Watts gibi bölgelerden uzak durmasıdır.
Genel olarak doğuya gittikçe havanın ısınmasını ve hava kalitesinin düşmesini beklemelisiniz. Sıcak hava ile birlikte en büyük hava kirliliği LA’in üzerine yaz aylarında çökmektedir. Yaşam tarzı olarak şehre baktığınızda son derece rahat giyimli ve dünyanın en konforlu araçlarını süren bir nüfusla karsılaşacaksınız. LA’de her şey New York’un tam tersidir. Hayat standardı çok yüksek, kazandığınız para ile yaşamanız çok daha kolay, kıyafetleriniz çok daha ince ve kısa, evleriniz çok daha büyük, günesiniz ise daimidir. Doğu sahilinin kalabalığına karşılık Bati sahili geniş toprağı nedeniyle çok daha boş görünmektedir. Mesafelerin uzunluğu ve araç satışlarındaki inanılmaz imkanlar ve fiyatlar nedeniyle LA’de toplu taşıma diğer şehirlere oranla ölüdür.
Kayıt olduktan sonra sizinle aktif bir şekilde iletişimde olacak, sorunlarınızı en hızlı ve pratik şekilde çözüme kavuşturacak, istekleriniz ve beklentilerinizi en iyi şekilde analiz edip en uygun seçenekleri sunacak, konaklama gibi konular için öğrencinin kişisel tercihlerine dikkat edecek, sürecinizi hatasız ve eksiksiz şekilde takip edecek ve profesyonel destek olacak olan aynı zamanda programı daha önce tecrübe etmiş danışmanlarınızla iletişimizin çok iyi olması gerekmektedir.
DevamıGünümüz şartlarını göz önüne alırsak, ikinci hatta üçüncü bir yabancı dil, iletişim becerisi, yeni ve değişken kültürlere açık olmanın her geçen gün daha da önem kazandığını göz ardı edemeyiz. Tam da bu noktada, Work and Travel Programı üniversite öğrencilerinin değerlendirebileceği hem kolay hem de eğlenceli bir fırsattır.
Devamı- Size nasıl yardımcı olabilirim?
Konuşmaya Katıl