KUTLAY E. - 23 EKİM2009 (Santa Cruz Seaside Company, California)
Değerli CampusEdu yetkilileri,
Çok Sevgili Ömer Yıldırım büyüğüm,
Ofisinize ilk geldiğim günü hatırlıyorum da..
Amerika'ya Work and Travel programına gidenlerin fotoğrafları , yazdıkları, söyledikleri..
Hepsi uzak hayaller gibi geliyordu.. Ta ki New York'ta uçaktan inince görevli memurun `welcome` demesine kadar :)
Ülkemden binlerce kilometre uzakta bir çok gencin görmek istediği bir ülkedeydim ...
New York'tan sonra uçtuğum San Francisco havaalanında sabahlamak bana o kadar farklı geldi ki. Amerika'da böylesi ilk tecrübemdi ve havaalanında yeni tanıştığımız ve ayni programda yer aldığımızı orada öğrendiğimiz arkadaşlarla zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bile..
Santa Cruz'a vardığımızda hava oldukça soğuktu ve yaz aylarının tam ortasında bu soğuğu görünce adeta sok olmuştum..Ama bizlere gitmeden önce bu bölgelerde gecelerin çok soğuk olduğu belirtilmişti.
Okyanusun kıyısında bir şehirdeydim Burası ilk bakışta neredeyse hareketsiz ve sanki olu bir şehir gibiydi ve ilk geceki acemiliğimizle açık bir market bile bulamamıştık. Ama Santa Cruz 'u iyice tanıyınca ve alışınca aslında buranın ne denli hareketli ve sımsıcak olduğunu anladık. Kaldı ki civardaki yerleşim yerlerine göre küçük sayılabilecek bu sempatik şehirde tam 4 market 24 saat açıktı.
İlk gün, `Employment office` e gittiğimizde bizi Türkiye’deyken görüştüğümüz Supervisor’ımız (Sequoia) karşıladı.. Açıkçası tavırları beni çok etkilemişti acaba bize karsı sıcak davranışları, samimiyeti gerçek miydi, tam anlamamıştık, ancak ertesi gün, yolun karşı tarafından bizi görüp koşarak yanımıza gelmesi ve gülüşmelerimiz samimiyetini ortaya koymuştu.
Office' de ilk tanışmanın ardından kalacağımız yerlere doğru yola çıktık ki parkın karşısında ve 1 blok yanındaydı :) İçerisi eski bir kiliseden yapılmış öğrenci yurdu tarzı bir yerdi..
Odalar genelde avluya bakıyor avluda bir bahçe ve hemen hemen her gün bu avluda toplanıp konuşuyorduk..Ben 411 no’lu odada kalmıştım ve housing supervisor olan David, bana bu odanın Clint Eastwood un bir filminde kullanıldığını söylemişti.. Mutfağıyla banyosuyla odasıyla harikaydı..Daha Turkiye’den gitmeden önce kalacağımız yerdeki beklentilerim hususunda tereddütlerim vardı, ama bu yurt beklentilerimin üzerinde isteklerime karşılık verecek kadar harikaydı..
Ardından işyerimizde oryantasyon programları başladı.. Size yapacağınız isten tutun, sahip olduğunuz haklardan ve yapmanız gerekenlere kadar her şey en ince detaylarına kadar bu programda anlatılıyor. Basta gözünüz korksa da aslında yapmanız gereken çok da farklı bir şey yok.. :)
İşe ilk başladığımızda bizi Supervisor larımız karşılamıştı..Onlar da bize teker teker yardımcı olmaya çalışıyordu..Aslında onlara karşı biraz tutuk davranış içerisindeydik, ne de olsa bu insanlar Supervisor pozisyonundaydı ayrıca çalıştığımız yerde geniş yetki ve sorumlulukları vardı..Onlara karşı tutuk davranışımız zamanla dostluğa dönüştü. Belki de baştan beri olması gereken buydu..
Geçen 4 aya yakın süre içinde, mesai saatlerinizde sizin amiriniz olan, ancak mesai bittiğinde sizin kolunuza girerek iki dost gibi kol kola gezen, hatta gecenin 4’ünde kapınızı çalıp sizi uyandıran ve pizza getiren Supervisor kavramına öylesine alıştık ki döneceğimiz günlerde en zor şeylerden birisi de ondan ayrılmaktı.
Çalıştığım park birçok Amerikalının ve özellikle California halkının çok beğendiği ve gelenleri eğlendirecek her şeyin mevcut olduğu inanılmaz güzellikte bir yerdi. Bu parkta çalışanlar olarak bize düşen görev de zamanında is yerinde olmak ve içinde sizin de yer aldığınız eğlence dünyasında verilen isinizi yapmaktı.. Gelen ziyaretçilerin size `Sir` diye hitap etmesi ve en ufak bir yardımınız için bile teşekkür etmesi veya en ufak bir yanlış için anında özür dilemeleri bizlerin alışık olduğumuz bir durum değildi..
Böylesine farklı bir eğlence dünyasında çalışırken sizinle bu ortamı paylaşmak üzere , Moldova - Ukrayna - Rusya - Sırbistan - Karadağ - Japonya - Cin - Makedonya - Macaristan - Bulgaristan - Singapur ve adini sayamadığım birçok ülkeden sizi gibi buralara gelen öğrencilerle birlikte olmak ise inanın bambaşka bir duygu .....
Bütün ülke öğrencilerinin birbirlerini tanıması ve senin de ülkeni temsil edebileceğin , tanıtabileceğin ve belki de ülken ile ilgili önyargıları yıkabileceğin bir ortam..
Bu arada işten sonra siz bu öğrenci arkadaşlarınızla oturup konuşurken dışarıdan bir ses sizi aşağıya çağırır.. Ya bir parti vardır ya da toplanıyoruzdur yine :)
Biraz da Santa Cruz’dan bahsedecek olursam bu kısmı çok kısa geçmek istiyorum çünkü gerçekten de hayatınızda görebileceğiniz en güzel şehirlerden bir tanesi..Şehir , sörfçülerin anavatanı olarak geçiyor çünkü dünyanın en büyük dalgaları bu kıyılara vuruyor..Geceleri sahilde Meksika’yla telefonla görüşerek dalga bekleyen sörfçüleri görmeniz mümkün. Çünkü Meksika’dan gelen dalga Santa Barbara’da ki dağlardan ikiye bölünüp yaklaşık 17 saat sonra Santa Cruz Sahillerine geliyor :)
Ayrıca dünyaca unlu Red Woods ve Magic Spot ta bu şehirde :)
Upuzun sahili ve sımsıcak insanları harika denizi, fok balıkları, yatları ve yat limanları ve daha sayamadığım birçok şey...
Çalışırken her türden insanla sohbet edebilmek ve bu sohbet sayesinde İngilizceni geliştirmek öylesine bir şans ki, sahip olacağın bu sansın başka bir alternatifi olduğunu düşünmüyorum , kendini geliştirme şansın ve kendine olan güvenin , insanların sana yardim etmeye çalışması ve insanların samimi ve sıcak davranışları.. Bence bunlar bile sadece bu programın önemini vurgulamaya yeter..
Yazmak istediğim ve anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki...
Böylesine güzel bir programa katılmamda bana yardımcı olan , basta Ömer Yıldırım Bey ve Aslı Hanım olmak üzere CAMPUSEDU kuruluşunda emeği geçen herkese çok çok teşekkür ederim... Müthiş bir deneyimdi ki zaten seneye gidebilmek konusunda en ufak bir şüphem bile yok :)
Günümüzde dünya vatandaşı olmaktan tutun, her türlü gelişimimize oldukça büyük katkı sağlayan İngilizce, work & travel programı için de ayrı bir önem taşımakta.
Devamı- Size nasıl yardımcı olabilirim?
Konuşmaya Katıl